Taraftarsan Hikayeni Anlat !
TC Kimlik No
Şifre

Bursaspor'u sevmek hep zor oldu benim için. Uzun yıllar uzaktan sevmek zorunda kaldım. O zaman yoktu, ya da biz bilmezdik, "kızlar maça gitmez!"di. Babam ve erkek kardeşim hazırlanır maça giderlerdi, ben de maça gider gibi hazırlanır, Olay ya da As Tv'yi açar heyecanla skorun değişmesini beklerdim. Maçı aldığımızda eve tezahüratlarla döner, bayram havası yaşatırlardı. Kaybettiğimizde ise derin bir sessizlik... Sonra sonra ben de maçlara gitmeye başladım. O statta yaşananlar bambaşkaymış anladım. Derken kader yine ayırdı bizi, aşkımı yine uzaktan İstanbul'dan izlemek düştü payıma. En büyük dostumu Bursaspor'um sayesinde kazandım. Biz iki kafadar her maçı izledik bir başımıza. Şampiyonluk senesi, koca bir kantin dolusu Fenerbahçeli'ye karşı formalarımızla atkılarımızla iki Bursaspor'luyduk biz, maç 2-0'ken zor tuttuk göz yaşlarımızı. O maçı 2-3'e çevirdik, onca kişiyi susturup, Bursaspor'uzu haykırdık ya daha büyük mutluluk yok diyorduk ki, hayallere dahi sığmayacak bir mutluluk daha varmış sırada. O gece hepimiz aynı heyecanı, aynı mutluluğu yaşadık. Dahası da varmış, yanıbaşımdaki Boğaz Köprüsüne Bursaspor'umun bayrağı asılacakmış, saatler öncesinden gittik, o tarihi anı bekledik. Hayaldi, rüya gibiydi. Bayrağımız asıldı, gözyaşlarımız o an başlayan yağmura karıştı. O yağmur ki 'Şampiyonluk görmeden yitirilen yüreklerin'in göz yaşlarıydı, inanıyordum buna... O anın, bu hissin gerçekten tarifi yok, bize bu bütük mutluluğu yaşatan herkes sağolsun, varolsun...

08/12/2012
,