Bursaspor Futbol Akademisi’nde eğitim alan U21 ve U19 takımlarındaki öğrencilerimiz bugün efsane futbolcularımız Sinan Bür, Vahit Doğan ve Feridun Özdiker ile Bursa Kent Müzesi’nde bir araya geldi.
Söyleşiye Gençlik Geliştirme Program Sorumlumuz Adnan Örnek, U21 ve U19 takımımızın teknik heyet ve futbolcuları, TSYD Bursa Şubesi Başkanı İlhan Öztat, emektar gazeteciler İsmail Kemankaş, Engin Aksöz katıldı.
Moderatörlüğünü İsmail Kemankaş’ın yaptığı panelde efsanelerimiz gençlere tecrübelerini aktardılar.
VAHİT DOĞAN: “DÜNYADA TORUNUYLA MAÇ YAPAN TEK KİŞİYİM”
Vahit Doğan Bursaspor’da çok güzel anılarının yer aldığı ve genç futbolculara hedeflerine ulaşmaları için mutlaka çok çalışmaları gerektiğini belirtti.
Gençlik yıllarında İstanbul’da fabrikada çalışırken Beykozspor’a denenmeye geittiğini belirten Vahit Doğan, “ Beykoz da fabrikada oynarken denenmeye gittim. İnanın o gün yalın Beykoz çayırında yalın ayak oynadım ve öyle genç takıma seçildim. Orada gösterdiğim performans ile 16 yaşındayken Galatasaray'a karşı oynadım. O gün maçta Turgay abilere bakmaktan oynayamadım ve antrenörün tokat atmasıyla kendime geldim. O gün beni maça çağırdılar ancak ben malzeme toplayacağım düşüncesiyle stadyuma gittim. Herkes formasını giydi. Antrenörümüz gelip bana “Neden soyunmuyorsun?” dedi. Hiç aklımdan geçmiyordu oynamak. Hiç unutmuyorum 7 numaralı formayı giydim. Daha sonra Zonguldak kentine transfer oldum. Orda genç milli takıma seçildim. Bursaspor takımında oynarken Milli Takımla hazırlık maçı yapmıştık. O maçta gösterdiğim performans ile A Milli takım için davet aldım. 46 yaşına kadar lisanslı olarak forma giydim. 63 yaşında torunum ile beraber oynadığım maçta jübile yaptım. Dünyada torunuyla maç yapan bir tek ben varım. Şuanda 72 yaşındayım ve hala çocuklarla futbol oynuyorum” dedi.
DUNDEE UNİTED’A ATTIĞIM GOL KUPALARIN EN GÜZEL GOLÜ SEÇİLDİ
Bursaspor forması ile çok önemli müsabakalara çıktığını belirten Vahit Doğan, “ Bizim zamanımızda İstanbul takımlara karşı gol atmak önemliydi. Hepsine de gol attım. Metin Oktay, Lefter ve Can Bartu ile oynadım. Ben her mevkide görev yapabiliyordum. Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nda çeyrek finale yükselme başarısını gösterdik. O kupa da Dundee United takımına Bursa’da attığı gol Almanya’da yayınlanan bir gazete tarafından kupaların en güzel golü seçildi. Bir başka anım ise Fenerbahçe ile Başbakanlık Kupası’nda karşı karşıya geldik. Maç uzatmaya gitti ve benim 120.dakikada attığım gol ile kupayı kazandık. O sevinçle soyunma odasına giderken formamı birisi almış. Üzerimde sadece atlet kaldı. Tabii o dönemde ikinci bir forma giyme şansınız da yok. Dönemin Başbakan’ı Nihat Erim’di. Soyunma odasından bizi seremoni için çağıracakları sırasında birisi bana seslendi. “ Çıplak şekilde Başbakan’ın karşısına mı çıkacaksın?” dedi. Kendisi Başbakanlık Müsteşarıymış ama ben bilmiyordum, “Ne bağırıyorsunuz. Fenerbahçe kupayı alsaydı aynı tepkiyi verebilecek miydin?” diye yanıt verdim. Kendisi bir daha bir şey diyememişti.
Dinamo Kiev ile Kupa Galipleri Kupası çeyrek final rövanş maçında sahadayız. Tribünlerde 100 bin taraftar var. Hoca kenardan bana haber yollamış “Nesi var Vahit’in bir sorun” demiş. Ben de yanıt olarak “Birşeyim yok ama adamlar sahada 20 kişi olunca çok normal” yanıtını verdim. Gerçekten çok iyi bir takımdı ve biz mağlup olmaktan kurtulamamıştık.”
SİNAN BÜR: “ AMACINIZ A TAKIMA YÜKSELİP KALICI OLMAK OLMALI”
1969 yılında Bursaspor’a imza atan ve 11 yıl yeşil beyazlı formayı giyen 23 yaşında kaptanlık pazubandını takan Sinan Bür ise gençlerin çok çalışarak kendilerine hedef koymaları gerektiğini vurguladı.
Futbolculuk yıllarında özellikle büyük maçlarda ekstra oynadıklarını belirten Bür maç hatıralarını şu şekilde anlattı.
“1970-71 sezonunun ilk maçında Ersel ve Mesut o gün forma giyememişti. Sezonun ilk maçıydı. Sabri Kiraz Fenerbahçe’nin antrenörüydü. Bursa'da herkes maçtan korkuyor. Rahmetli Aykan Uzoğuz ağabey köşesinde “Zor günler, kahramanlarını çıkartır” yazmıştı. O gün benim için gerçekten o yazıdaki gibi olmuştu. O gün çok iyi oynamış ve benim attığım gol ile sahadan 1-0 galibiyetle ayrılmıştık. Bursa'daki ilk Trabzonspor galibiyeti de 1979-80 sezonunda yine benim kafa golümle gelmişti”
BURSASPOR ÖNEMLİ BİR MARKA
Bursaspor Kulübü’nün Türkiye’de çok önemli bir marka olduğunu belirten Sinan Bür, “ Bursaspor gibi büyük bir camianın altyapısında forma giyiyor olmanızdan dolayı çok şanslısınız. Kendinize hedef koymalısınız. Çok çalışmalısınız. İdeal futbolcunuz olmalı. Hocalarımızdan destek almalısınız. Sahadaki çalışmalara yeterli değil. Özel antrenman yapmanız şart. 1971 yılında Bursaspor’un teknik direktörü Kaleperovic oldu. Kendisi futbolculuk yaşamında çok iyi çalım ve şut atardı. Kendisi bana iki tane özellik kazandırdı. Rakibin destek ayağına doğru çalım atmamı kendisi öğretmişti. Bu yüzden kendinizi geliştirmelisiniz. Siz artık 19 yaşına geldiniz. Yola başladınız. Hepiniz belki iyi bir futbolcu olamayacaksınız ama iyi bir izleyici olacaksınız. Okullarınız varsa eğitimlerinizi sürdüreceksiniz. Sizler eğitimli olarak topluma faydalı olmalısınız. Sizin amacınız A takıma yükselip Bursaspor’da kalıcı olmak olmalıdır” dedi.
FERİDUN ÖZDİKER: “ KENDİNİZİ SAKIN YETERLİ GÖRMEYİN”
Bursaspor’un 70’li yıllarda en önemli futbolcularından birisi olan ve 7 yıl boyunca yeşil-beyazlı formayı terleten Feridun Özdiker ise öğrencilerle yaptığı söyleşide “Eksik yönlerinizi geliştirin. Hiçbir zaman küsmeden yola devam edin” dedi.
16 yaşında Altıparmak’ta bulunan Uludağspor’da futbola başladığını belirten Feridun Özdiker, 70 yıllardaki saha şartlarından dolayı futbolun yavaş oynandığını ve çok fazla efor sarfetmek zorunda kaldıklarını söyledi.
“Ben okulumu bitiremedi. Sanat okulu terkim. Futbol oynarken okulu ihmal ettik. Atölyede 3-4 sene kalfalık yaptım. O dönemde Bursaspor’da yöneticilikte yapmış olan Şükrü Orhanettin patronumuzdu. O bana futbol oynamam için izin veriyordu. Ancak Uludağspor’da oynadığımız maç senede 10’u geçmezdi. Rahmetli Gündüz Özcebe de hocamızdı. 1971-72 sezonunda Kültürpark’ın karşısında yürürken İlman Otel’de kalan Cemal ağabey bana seslendi. “Seni Sivas'a götüreyim, gel orda futbol oyna” dedi. Ben de “Evle konuşmam lazım” yanıtını verdim. Bülent Eken o zaman Sivas'ın antrenörüydü. Ben ailemle konuştum ve Sivas’a gittim. Tokat ve Amasya ile hazırlık maçında 15 dakika oynadım. Bülent Eken, bu çocuğu kesinlikle alalım yanıtını verdiler. İki sezon orada oynadım. İlk sene 7, ikinci sene 8 gol attım. İkinci ligde milli takıma davet edildim. Daha sonra sağ olsun Kaptan Sinan Bür ve rahmetli Ersel Altıparmak’ın tavsiyesi ile Bursaspor Başkanı Selahattin Kaya beni transfer etti. Bursaspor maceramız başladı.”
VAHİT AĞABEY TAM BİR JOKERDİ
1974 yılında Bursaspor’un ilk Avrupa sınavında bana oynama şansı denk geldi. Sedat Özden ve Sinan Bür gibi kaliteli insanlar ile top oynama şansım oldu.. Vahit ağabey tam bir jokerdi, her yerde oynuyordu.
1979-80 sezonunda Trabzonspor maçının 15. dakikasında aşil tendonum koptu. Yaklaşık 1 yıl futboldan uzak kaldım. Daha sonra Göztepe ve Bandırma da futbol oynadım ve aktif sporculuk yaşamımı sonlandırdım.
ASLA KÜSMEYİN
“Biz yanlış yapa yapan doğruyu bulduk. Arsada futbolu öğrendik. Dar alanda oynayarak öğrendik. Şimdi Barcelona dar alanda taktik çalışıyor.Her maçta %60-70 oranında topa sahipler. Biz yaklaşık 20 yıl önce Barcelona’ya giderek çalışmalarını yerinde takip etmiştik. Tüm metodları not almıştık. O zaman Barcelona takımının antrenörü Cruyf idi. Siz genç futbolcular olarak eksik yönünüzü kendiniz çok iyi bilirsiniz. Antrenörüz sizi oynatmaz veya oyundan çıkartırsa sakın küsmeyin. Çalışmaya devam edin. Türk futbolcusu duygusal oluyor. Kendinizi de yeterli görmeyin. Çıtayı yükseltmek zorundasınız. Tek başınıza da olsa çalışın”
18/01/2017 18:20