Yıl 2010…
Normal insanlar için olağan bir sene.
Biz Bursasporlular (anormaller) için ise beklenilen sene imiş.
Nereden bilebilirdik ki yıllarca hayalini kurduğumuz, şampiyonluk şarkıları ile şehr-i evliyayı ayağa kaldıracağımız yıl olsun 2010.
Yeni sezon başlıyor her zaman ki gibi gittim kombinemi aldım kapalı kale arkasından.
‘Askere gideceğim birçok maçı kaçıracağım almasammı acaba kombine’ diye hiç düşünmedim o yıl.Bize yakışmaz dedim.
Bu dönemde de Mali Müşavirlerin Bursa çapında futbol turnuvası var.Bende turnuvada iyi bir takımın kalesini koruyorum.İyide gidiyoruz o sene.
12 Aralıkta birliğime teslim olmam gerek.Hemde deplasmana gittiğimde, bir daha gelmeye lanet ettiğim Sivas’a.
Tunuvada bizim takım finale çıkıyor.Ama benim askere gitmem gerek.
Arkadaşlar ağabeyler bu maçı oyna 1 gün geç git bişey olmaz diyorlar.Müthiş bir baskı var üzerimde.
Dayanamıyorum ve kabul ediyorum.Final maçını oynuyoruz 2-1 kaybediyoruz. (Boşuna geç teslim oluyorum birliğe)
Ve ben halı saha maçından sonra yola çıkıp Sivas’a birliğime teslim olmaya gidiyorum.
O hafta Bursaspor-Kayseri ile liderlik maçına çıktı.Ancak 3-0 mağlup olduk Kayseri lider olmuştu.
Sivas’a gittim Cumhuriyet caddesinde geziyorum birliğe teslim olmadan önce.
Sırtımda kocaman çanta,üzerimde Bursaspor atkısı ve şapkası var.Hava buz gibi.Müthiş bir soğuk var.
Beni gören bazı Sivas’lılar yanıma gelip ‘ abi sakın şu Kayseriye vermeyin şampiyonluğu ’ diyor.Gülüyorum :) Ama gülmemin nedeni şampiyonluğu bize bırakmazlar düşüncesi.
Neyse birliğe teslim oluyorum 3-5 Bursalı arkadaşla tanışıyorum.O hafta Bjk-Bursaspor maçı var.
Gazinoya çıkıyoruz maçı izlemeye.2-3 alıyoruz maçı gazino yıkılıyor Bursaspor sesleriyle.
Fenerlisi, Galatasaraylısı tebrik ediyor helal olsun size diyor.
Gel zaman git zaman askerliğin sonuna geliyoruz iyisiyle kötüsüyle.Gel tezkere gel bitsin bu hasret…
Bursasporum ise herkesi şaşırtan bir performansla şampiyonluk yarışını sürdürüyor.
Benimse içim içimi yiyiyor.Böyle bir yılda Bursada bile olamamak okadar koyuyor ki…
Fenerli badim her fırsatta ‘ bu hafta puan kaybedeceksiniz oğlumm manyakmısın size bırakırmıyız şampiyonluğu ‘ diyor.O sıra Gs yarıştan kopmak üzere.
Askerliğin son haftasına giriyoruz.Öğreniyorum ki birliğe 1 gün geç gelen 1 gün geç çıkmak zorundaymış.Bakıyorum terhis tarihi normalde 16 mayıs.
O günde Bjk ile şampiyonluk maçına çıkıyoruz.Komutana yalvarıyorum.Sal beni gideyim şu maça diye.Ama nafile.
Son içtima artık.Büyük gün.Komutan içtima da diyor ki ‘Beyler bugün Bursaspor şampiyon diye bağıracağız.’
O gün gslısı,bjklısı,Karşıyakalısı,Göztepelisi,Ankaragüçlüsü hepsi Bursasporlu.
Gazinoya çıkıyoruz önce Bursaspor-bjk maçını izliyoruz.Ve Batalla takıyor.1-0
Hemen Fener-Ts maçına dönüyoruz.Fener dalga dalga geliyor.Onur devleşiyor.Fener kaçırdıkça gazino Bursa diye inliyor.Yanımda Fenerli badim kalbi yerinden çıkacak hala daha inanmak istemiyor’ size bırakmayız oğlum ‘diyor.Haber geliyor Bursaspor 2-0 yapıyor.
Biz Bursalı arkadaşlarla nefesimizi tuttuk sindik köşeye konuşamıyoruz bile.Sadece fenerin gol atmamasını bekliyoruz.Ekranda bir gol haberi çıkıyor sonlara doğru 2-1.
Gazinoda tezahürattan televizyonu duyamıyoruz.Bi taraf fener bi taraf Bursa diye bağırıyor.Ve fener maçı bitiyor.Ama stadyumda fenerliler seviniyor.Haliyle bizde büyük bir hüzün var çünkü Bursadan haber alamıyoruz.Telefonlar kilitlenmiş kimseye ulaşılamıyor.
Milleti susturmaya çalışırken, bir anda tvde Şampiyon Bursaspor sesi duyuluyor.O an biz ağlamaya başlıyoruz.Sevinçten ne yapacağımızı bilmiyoruz.Nasıl sevinilir ne yapılır bilmiyoruz ki.
Tek hatırladığım fenerlilerin gazinodan yataklarına geçtikleri ve ultraslanlı bir gslıya sarılıp ağalayışım.
Bir saat ağlıyoruz, arkadaşlar geliyor’ şampiyon oldunuz oğluuuuummmmm’ diyorlar.
Biz şaşkınız.Ağlamaktan bişey diyemiyoruz.
Bursalı arkadaşın getirmiş olduğu Bursaspor bayrağını birliğe asıyoruz.
O gece uyku uyumadan sabah olmasını bekliyoruz.
Bekle bizi Bursa.Geliyoruz.
Gel tezkere demek hiç bukadar anlamlı olmamıştı.
Gel tezkere gel…